DEVAM:
17. Orucun Kazasını Veya Kefaretini Gerektiren Haller
وَحَدَّثَنِي
عَنْ
مَالِكٍ،
عَنْ يَحْيَى بْنِ
سَعِيدٍ،
أَنَّهُ
سَمِعَ
سَعِيدَ بْنَ
الْمُسَيَّبِ
يُسْأَلُ
عَنْ قَضَاءِ
رَمَضَانَ ؟
فَقَالَ
سَعِيدٌ :
أَحَبُّ
إِلَيَّ أَنْ
لاَ
يُفَرَّقَ
قَضَاءُ رَمَضَانَ،
وَأَنْ
يُوَاتَرَ(
Yahya b.
Said'den: Saîd b. Müseyyeb'e Ramazan orucunun kazasıyla ilgili bir şey soruldu,
O şöyle dedi:
«Bana kalırsa en
iyisi, kazaya kalan Ramazan oruçlarını başlayınca aralıksız tutmaktır.»
قَالَ
يَحْيَى :
سَمِعْتُ
مَالِكاً
يَقُولُ :
فِيمَنْ
فَرَّقَ
قَضَاءَ
رَمَضَانَ
فَلَيْسَ
عَلَيْهِ
إِعَادَةٌ،
وَذَلِكَ
مُجْزِئٌ
عَنْهُ،
وَأَحَبُّ
ذَلِكَ إِلَيَّ
أَنْ
يُتَابِعَهُ.
İmam Malik'ten:
Kazaya kalan Ramazan oruçlarını aralıklı olarak tutana tekrar kaza etmek
gerekmez. Çeşitli günlerde tutmuş olması, borcunu ödemeye yeterlidir. Ama bana
kalırsa, en iyisi hepsini peş peşe ara vermeden tutmaktır.
قَالَ
مَالِكٌ :
مَنْ أَكَلَ
أَوْ شَرِبَ
فِي رَمَضَانَ
سَاهِياً،
أَوْ
نَاسِياً،
أَوْ مَا
كَانَ مِنْ
صِيَامٍ
وَاجِبٍ
عَلَيْهِ،
أَنَّ
عَلَيْهِ
قَضَاءَ
يَوْمٍ
مَكَانَهُ.
Ramazan orucunu
veya kendisine farz olmuş bir orucu tutarken sehven ya da unutarak bir şeyler
yiyip içse o günün kazası gerekir.